Deprem hattının üzerinde bir ülke olduğumuz gerçeği il yüzleşmemiz gerektiğini belirten Bektaş, açıklamalarına şu şekilde devam etti;
Bilindiği gibi ülkemiz deprem kuşakları üzerinde yer almaktadır. Geçmişten günümüze Türkiye’de birçok yıkıcı deprem meydana gelmiş, insanlarımız can ve mal kaybına uğramıştır. Unutulmaması gereken en önemli hususlardan biri de Ülkemizin bir deprem ülkesi olmasıdır.
Kuzey Anadolu Fayı (KAF), yaklaşık 1000 km uzunluğunda sismik olarak dünyanın en hızlı hareket eden, faylarından birisi olup Bingöl Karlıova dan başlayarak, Karadeniz kıyılarına paralel olarak batıya doğru devam etmekte ve Marmara Bölgesi’nde kuzey, orta ve güney kol olmak üzere üç kola ayrılır.
Batı tarafı için enerji birikimi gün geçtikçe artmakta, KAF’ nın, Marmara denizinde tek parça kırılması sonucunda çok büyük şiddetli bir depreme neden olabileceği unutulmamalıdır. Marmara denizinde beklenen deprem sığ derinliklerde olacağı tahmin edilmekte olup, vereceği hasarda çok büyük olacaktır.
Yaşayabileceğimiz depremler için Belediyeler olarak, hazırlıklı olmalı, yapılaşma ve deprem bilincini kazanmalıyız. Depremden korunma ve zararlarını azaltma konusunda ortak toplumsan bilincin oluşturulması, temel öncelikler arasında düşünülmelidir.
Deprem tehlikesine karşı gerekli bina yapım kontrol mekanizması, yapısal önlemlerin alınması, toplumda depremin zararlı etkileriyle baş edebilmek uzmanlık gerektirmektedir. Depremin kaçılamayacağı göz önüne alındığında deprem olgusu ile yaşamayı öğrenmek ve projeler geliştirmemiz kaçınılmazdır.
5393 Sayılı Belediye Kanunu ile birlikte birçok yeni düzenlemede yürürlüğe girmiştir.
Belediyeler bulundukları ilçe halkının müşterek ihtiyaçlarını karşılamalıdır.
Belediyeler; vatandaşların ihtiyaç, beklenti ve taleplerini ne ölçüde karşılayabildikleri, vatandaşa kaliteli hizmet verebildikleri sürece başarılı olurlar. Yaşam kalitesi, hizmet kalitesi ve vatandaş memnuniyeti çok önemlidir. Artan beklentilere cevap üretilmesi yerel yönetimlerinin çözmesi gereken temel sorundur. Belediyelerin sunduğu hizmetin kalitesini ölçen hizmetlerden yararlanan vatandaşlardır.
Öngörülebilir, Şeffaf, demokratik ve iyi yönetim ilkelerinin egemen olduğu bir yerel yönetim yapısının kurulmasıyla sorunlar çözülebilmektedir. Devlet ve milletin iş birliği içerisinde belirsizlik ortamının önlenebilmektedir.
Kendisinde ön plana çıkan özelliklerini; Dürüstlük, insani yönü, güvenilirlik, yaradılış özellikleri, mücadeleci olması, duygusal olması, ahlak anlayışı, yaptırım gücü, iş bitirme becerisi olarak tanımlamaktadır.
Aday olması ve seçilmesi durumunda, Jeoloji Mühendisi Ömer BEKTAŞ ’ın amacı; var olan kaynakların daha etkin ve verimli kullanılması, gerçekleştireceği yatırım ve hizmetler ile vatandaşların yaşam kalitesini ve vatandaş memnuniyetini artıran, sorumluluğu üstlenen bir belediye hizmet anlayışını sağlamak olduğunu belirtmiştir.