banner10

‘’Şiddet, aslında zayıfların hastalığıdır’’

Büyükşehir, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde huzur, şefkat, sevgi ve merhamet teması ile etkinlik gerçekleştirdi

‘’Şiddet, aslında zayıfların hastalığıdır’’

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde huzur, şefkat, sevgi ve merhamet teması ile etkinlik gerçekleştirdi. Büyükşehir’in kadın, aile ve çocuklara yönelik çalışmalarını anlatan film gösterimiyle başlayan programda Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tahir Büyükakın da hazır bulundu. Programa katılan psikiyatrist yazar Prof. Dr. Kemal Sayar, ‘’Kadınlar; sessiz kalmayın, güçsüz olduğunuzu düşünmeyin. Size uzanan eli mutlaka tutun, bu aynı zamanda o insana da yaptığınız bir iyiliktir. Şiddet aslında zayıfların hastalığıdır’’ dedi. Kocaeli Kongre Merkezindeki programda çeşitli kurum ve kuruluşlar, dernek, STK ve kooperatiflerin stantları yer aldı. Fuaye alanında Hint kınası atölyesi gerçekleşirken katılımcılara közde kahve ikram edildi. Aileler söyleşide yer alırken çocuklar da güvenli çocuk alanında eğitmenler eşliğinde oyun oynayarak keyifli vakit geçirdi.

BAŞKAN KADINLARI YALNIZ BIRAKMADI

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde Kongre Merkezinde düzenlenen programa katılım yoğun oldu. Kadın haklarına yönelik Sivil Toplum Kuruluşlarının katılım sağladığı programda hazır bulunan Başkan Büyükakın, kadınlara verdiği önemi ve değeri bir kez daha gösterdi. Etkinliğe katılan kadınlara seslenen Başkan Büyükakın, ‘’Bugün konumuz kadına şiddet ve onun üzerinde farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Bunun ne kadar kötü bir şey olduğunu anlatmaya gerek yok, herkes bunun kötü bir şey olduğunu söylüyor.  Ben hiç, kadına şiddeti savunan bir şiddet uygulayıcısı erkek görmedim. Yani o uygulayan da aslında şiddete karşı olduğunu ama karşısındakinin hak ettiğini söyler. Zaten şiddet uygulayıcılarının tamamı şiddete karşıdırlar. Ama o an öfkelerine hâkim olamamaktan dolayı şiddeti uyguladıklarını söylerler. Çok nadiren psikopatik vakalarda falan pişman değilim gibi şeyler duyabilirsiniz ki onların da çoğu başka faktörlerle madde altında vesaire olduğu için öyledir’’ dedi.

 

İŞ YERİNDE MOBBİNG DE ŞİDDETTİR

Toplumda şiddetin sadece kadınşlara yönelik olmadığına da dikkat çeken Başkan Büyükakın, ‘’Şiddet bir insanın diğer insana cinsiyetine bakılmaksızın uyguladığı bir şeyi yaptırtma ya da o kişinin bize bir şeyi yaptırtmasına karşı direnme yöntemi ve bu şiddet her zaman ilk anlaşıldığı manada olduğu gibi fiziksel bir şiddet olmak durumunda da değil fiziksel olmayan şiddet nasıl olabilir. Mesela eşinizin sizle konuşmayarak sizi cezalandırması. Bu aslında bir psikolojik şiddet yöntemi. Çünkü kimi küserek cezalandırır, kimisi canını sıkan şeyler yapar. Mesela iş yerlerinde falan amirin memura, ustabaşının işçiye mobBing dediğimiz uygulamaları. Bunlar da aslında kavramsal olarak şiddet değil mi. Yani bir adama daha az iş vermesi, öbür adama daha çok iş vermesi. Hitap etme biçimi mesela, Hitap etme yoluyla da insanlara aslında şiddet uygulayabilirsiniz’’ ifadesini kullandı.

 

ŞİDDET SADECE FİZİKSEL OLMAZ

Başkan Büyükakın’ın konuşmasının ardından psikiyatrist yazar Prof. Dr. Kemal Sayar bir söyleşi gerçekleştirdi. Sayar, ‘’İnsan evladı itilmiyorsa kakılmıyorsa el üstünde tutuluyorsa ona kıymet veriliyorsa iyi ki varsın hissi ona geçiriliyorsa;  bir odaya girdiğinde, bir ortama girdiğinde insanların yüzü aydınlanıyorsa ve ona sevgiyle yöneliyolarsa orada o insanın haysiyetinin kendine güveninin onurunun insan olma şerefinin beslendiğini söyleyebiliriz. Ama ne zamanki bir insanın haysiyeti ayaklar altına alınır ne zaman ki bir insan kendisi gibi olduğu için hakarete uğrar tahkir edilir, ezilir işte o zaman şiddet başlamış demektir’’ bilgisini verdi.

 

ŞİDDET ZAYIFLIKTIR, SEVGİ İNCİTMEZ

Sayar, kadınların dikkatle dinlediği konuşmasına şöyle devam etti; ‘’Şiddet sadece fiziksel bir şekilde cereyan etmez, şiddet sadece bir başkasının bedensel bütünlüğüne yönelik bir tehdit değildir. Ona vurduğumuz zaman onun canını yaktığımız zaman, onu yaralamaya çalıştığımız zaman şiddet zuhur etmez. Sadece onun değerlerini aşağıladığımız zaman onun kendisi gibi olma hakkını aşağıladığımız zaman da şiddet cereyan eder. Ayrımcılık bir şiddettir. İnsanların deri renginden dolayı, inançlarından dolayı kimliklerinden dolayı, kıyafetlerinden dolayı aşağılanması dışlanması bir şiddettir. İnsanların cinsiyetlerinden dolayı aşağılanması da bir şiddettir.’’

 

KADINLAR SESSİZ KALMAYIN

Bir insanın konuşmasıyla ahlakıyla davranışlarıyla insanlara yaydığı hisle saygı uyandırmıyorsa; o insanın saygıyı bazen zor kullanarak aynı hayvanların dünyasında olduğu gibi gücünü kullanarak göstermeye çalışabildiğine dikkat çeken Sayar, ‘’Kendisinden zayıf gördüğünün bileğini bükmek isteyebilir. Kendisinden zayıf gördüğünün canını yakarak onun üstünde bir üstünlük kurmak isteyebilir. Bu o insanın aslında zayıflığıdır çünkü derdini konuşarak anlatmamıştır. Özellikle kadına yönelik şiddette kadınların her zaman aklında bulunması gereken bir şey var; asla kendinize vurdurmayın asla sizin üzerinizde bir şiddet uygulanmasına izin vermeyin. Her cürüm her suç ancak sessizlikle tamamlanır. Sessiz kalmayın, güçsüz olduğunuzu düşünmeyin. Size uzanan eli mutlaka tutun bu aynı zamanda o insana da yaptığınız bir iyiliktir’’ açıklamasını yaptı.

Körfez Gazetesi

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner5