Kocaeli İl Kadın Kollarının ev sahipliğinde Luxor Garden Otel’de gerçekleştirilen programa Saadet Partisi Kocaeli İl Başkanı Zafer Mutlu, AGD İl Başkanı Kemal Halıcı , Cansuyu Derneği Kocaeli İl Temsilcisi Turhan Özkalas , Öğder İl Başkanı Serkan Kocakır , AGD Kadın Kolları Başkanı Zeynep Kıvanç, Prof. Dr. Esat Harmancı, Kocaeli Ticaret Odası Kadın Girişimciler Başkan Yardımcısı Fatoş Durak Körfez Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Zehra Coşkun Salih ve birçok davetli katıldı.
Açılış konuşmalarını gerçekleştiren Saadet Partisi Kocaeli İl Kadın Kolları Başkanı Reyhan Şengün:
Tarihte, kadınların bıraktığı izler, biz kadınlar için, ilham kaynağıdır.
Kadın, toplumun inşasında büyük pay sahibidir. Tarih, geçmişle gelecek arasında köprü kurmamıza imkân tanır. Dün ne olduğumuz, gelecekte ne olabileceğimize dair bize fikirler verir. Tarihte, kadınların bıraktığı izler, biz kadınlar için, ilham kaynağıdır. Kadınlar, yeri gelmiş topluma şifa dağıtmış; yeri gelmiş öğretmen olmuştur. Ve hatta yeri gelmiş, banisi oldukları mimari eserlerle, şehirlerin inşasına katkı sunmuşlardır. Kadınlarımızın şefkat eli, üç kıtaya kılcal damarlar gibi yayılmış, ince ruhları şehirleri imar etmiştir.
Cumhuriyet döneminin ilk kadın doktorlarından olan Ayşe Humeyra Ökten, Kızılay tarafından hacca gönderilmiş ve orada HzPeygamberin yanında senelerce gelen hacıları tedavi etmiş, bir vakfın yapacağını tek başına yapan, davası uğruna sağlam ve çevik, hastalarına karşı çok müşfik bir kadın örneğini segilemiştir.
Kadınların bu kadar önemli vakıf hizmetlerinde bulunmaları; onların mülk edinebildiklerini ve bunu özgürce tasarruf edebildiklerini gösteriyor.
Kadınlarımıza siyasetten akademiye, iş dünyasından sanata, her alanda geniş bir alan açmalı ve adil bir toplum inşa etmeliyiz.
Kadınlarımıza siyasetten akademiye, iş dünyasından sanata, her alanda geniş bir alan açmalı ve adil bir toplum inşa etmeliyiz. Ülkemizde; kadınların, çocukların gençlerin ve bütün vatandaşlarının geleceğe umutla baktığı, toplumsal barış ve huzurun tesis edildiği insan onuruna yakışır bir yaşam tarzının hüküm sürdüğü mutlu bir Türkiye’yi hedefliyoruz.
Kadın intihar ve cinayetleri, şiddet ve istismar vakaları, bu memleketin en derin yaralarıdır.
Bu konuda en yüksek hassasiyeti göstermek hepimizin insanlık vazifesidir. Tek bir kadının, bir insanın uğradığı zulmün karşısında ayağa kalkmak öncelikle inancımızın gereğidir.
Kişinin “hayatı” hiç kimsenin tekelinde değildir. …Ve fiili duruma ceza, en üst seviyeden verilmelidir.
Bugün dünyanın dört bir yanında; çocuklarıyla savaşın ortasında hayatta kalma ve özgürlük mücadelesi veren, zor şartlar altında çalışarak yaşam mücadelesi veren, uğradığı haksızlık karşısında hukuk mücadelesi veren, esaret altında hayat mücadelesi veren tüm kadınlarımızın yanında olduğumuzu tekrar ifade etmek istiyorum. Gayretimiz ve mücadelemiz adil ve yaşanabilir bir dünya için..
Amacımız başta Türkiye’deki insanlar olmak üzere tüm insanlığın “saadetidir.” Bugün insanlık, “hak ve adaletin hâkim olduğu yeni bir dünyanın” hayali ve ihtiyacı içindedir. Böyle bir dünyanın kurulumu için kadınlar olarak en üst seviyede sorumluluğa sahip olduğumuzun bilincinde olarak, devletin ve sivil toplumun, iş ve sosyal yaşamda, kadını ve toplumu önceleyen ve destekleyen her türlü çalışmasını büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz.
Bugün kadını; yazılı-görsel-sosyal medyada, reklamın ve tanıtımın bir unsuru, Şiddetin ve tacizin bir mağduru olmaktan çıkarıp, çalışan, düşünen, öğreten, iyileştiren, güzelleştiren, ilham veren
yanının görülmesine, Bilimin, sanatın, ekonominin, eğitimin, huzur ve barışın, sevginin
öznesi olarak ülkemizin yarınlarına olan katkısının desteklenmesine hepimizin ihtiyacı var.
Bu açıdan, kadınlarımızın başarılarıyla buluşmak için,
SADECE 8 MART’IN DEĞİL, HER GÜNÜN DEĞERLİ OLDUĞUNA İNANIYORUZ.
Varlık gösterdiği her alanda umut olan, hayatı yenileyen “tüm kadınlarımızı” taktirle karşılıyor, Ülkemize,şehrimize kattığı değerle iftihar ediyoruz.
Bu süreçte Biliyoruz ki, kadınlarımızın cesareti, dirayeti ve fedakarlığı ile ülkemizin aşamayacağı engel yoktur. Ve biliyoruz ki, kadınların değer katmadığı hayat, siyaset, ekonomi, sivil toplum eksik kalacaktır.
6 Farklı Dalda Plaketler Sahiplerini Buldu
3.500 metrekare alanda 35 çalışanıyla ülkemiz ekonomisine katkı sağlayan bir girişimci kadın olarak Girişimcilik Plaketi, Sayın Filiz Akkaş’a,
Yaratılışında olan üretmek özelliği hayatına yansımış bir kadın olarak Üreticilik Plaketi, Sayın Gülay Karasaç’a ,
Kök hücre bağışçısı olan, ardından ikinci kez nadir görülen eşleşmeyle, iki bebeğe kök hücre vererek hayata tutunmalarına vesile olan şefkatli bir kadın olarak Anne Plaketi Sayın Buket Demirkol’a
Alan el ile veren el arasında köprü oluşturarak önemli bir erdem olan iyiliğin yayılmasına vesile olan iyiliksever bir kadın olarak İyilik Plaketi , Sayın Ebru Özdemir’e
Profesyonel sanat hayatında çevreci bir yaklaşımla, elektronik atıkları bir araya getirdiği resim sanatıyla geri dönüşümün önemi konusunda farkındalık oluşturmayı amaçlayan ressam bir kadın olarak Kültür, Sanat ve Spor Plaketi, Sayın Sare Kural’a
1993 yılından bugüne, verilen tüm görevlerin sorumluluğunu taşıyan, yüreği dağlar kadar büyük, azmi kayalar kadar sağlam, takatinin sonuna kadar mücadele etmenin en güzel örneklerinden bir kadın olarak Onur Plaketi , ise Sayın Nesibe Sertyüz’e verildi.