Kadın ve çocuk konusuna gereken hassasiyetin gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Kanko, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verdi; “Maalesef, kadına şiddet ve çocuk istismarı gibi konular toplum için büyük bir endişe kaynağı. Devletin bu konuda önleyici adımlar atması ve koruyucu tedbirler alması son derece önemli. Toplumsal farkındalık, eğitim ve adalet sistemindeki etkinliğin artırılması da bu konuda büyük rol oynayabilir. Yine de bu sorunlar için daha fazla çözüm ve önleme stratejilerine ihtiyaç var.
Kadın cinayetleri, kadına şiddet ve çocuk istismarı... AK PARTİ Hükûmetinin ilk iktidara geldiği andan bu zamana kadar baktığımızda, maalesef, kadınlar için, çocuklar için gittikçe kötüleşen bir tabloyla karşı karşıyayız. Devlet çocuk istismarına ve kadına karşı şiddeti önlemek için her türlü tedbiri almakla yükümlüdür. Toplumsal cinsiyet eşitliğini toplumun tüm kesimlerini yaygınlaştırmak için politikalar üretmelidir. Cinsiyete dayalı ayrımcılığı ortadan kaldırmalıdır. Kadına karşı şiddet uygulayan failler hakkında etkili ve caydırıcı cezalandırma yoluna gidilmeli, cezasızlık politikalarından vazgeçilmelidir. Bu nedenledir ki ayrı ayrı bir kadın bakanlığı ve çocuk bakanlığı kurulmalı, ayrı ve ihtiyacı karşılayacak bütçeleri ve mağdurları destekleyici, şiddet ve istismarı önleyici politikaları hayata geçirme konusunda daha istekli ve kararlı olmalıdır. Şiddet mağduru kadınların adli ve idari makamlara yaptığı başvurular ivedi olarak Bakanlığınız tarafından takip edilmeli, kısa süreli işlevsiz koruma tedbiri kararları verilmemeli ve bu alanda çalışan kamu görevlilerinin toplumsal cinsiyet eşitliği, nefret ve ayrımcılıkla mücadele gibi konularda kapasiteleri artırılmalıdır. Cinsel istismarla mücadele, sürdürülebilir bir çocuk koruma politikası ve bu kapsamda işleyen bir çocuk koruma sistemi oluşturulması gerekmektedir. Yargılama süreçlerindeki bürokratik işlemler mağdurlar açısından azaltılmalıdır. Tüm hastanelerde şiddet vakaları için ayrı birim ve alanlar açılmalı ve burada özel sosyal hizmet ve ruh sağlığı uzmanları görevlendirilmelidir” dedi.
Sosyal Politikalara Gerekli Bütçe Ayrılmalıdır!
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş’a, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesindeki gerekçeleri soran Kano, konuşmasının devamında şu ifadeler yer verdi; “Şimdi size sormak istiyorum: İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemizi bir kadın olarak nasıl yorumluyorsunuz? Kadınların çok büyük tepki gösterdiği bu durumu siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Gerçekten bu konu toplum tarafından çok merak edilmekte.
Kadına ve çocuklara yönelik şiddetin ve istismarın azaltılması için daha etkin politikaların geliştirilmesi gerekiyor. Toplumun her kesiminin bu konuda bilinçlenmesi ve destek vermesi önemli. Herkesin güvende hissedebileceği bir toplum için çalışmak önemli bir adım olacaktır. Sosyal hizmet alanlarındaki politikalar sorunları önlemeye odaklı, iktidarın siyasi ihtiyaçlarından arındırılmış kapsamlı politikalar olmalıdır. Bu alanda yapılacak planlarda ekonomik tasarruf ya da kesinti düşünülmemeli, ihtiyaç neyse gerekli bütçe ayrılmalıdır” ifadelerini kullandı.